Toplumun en büyük ortak politika önerisi “Göçmenlerin geri gönderilmesi”. CHP’nin Avrupa’da Türkiye’ye biçilen “göçmen tutucu” pozisyona karşı sesini yükseltmeye başlamasının altında da bu büyük toplumsal tepki yatıyor. Cumhuriyetin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün toplumsal beğenisinin her siyasi renkte oldukça belirgin olması dikkat çekici. Bu bakımdan Atatürk’ün, isim olarak, toplumun en büyük ortak paydası olduğunu söylemek mümkün. Toplumun yalnızca %5,8’i Atatürk’le ilgili olumsuz görüş bildiriyor. Toplumsal desteği hayli yüksek olmasına rağmen “cumhuriyetin ilanının” toplumsal kabulünün bile Atatürk üzerinde sağlanan geniş konsensüsün arkasında kaldığını görüyoruz.
Mansur Yavaş’a CHP seçmeninden yönelen destek oranında son genel seçimlerde İyi Parti’ye oy verip artık CHP seçmeni olan %33’lük kesimin ciddi bir katkısı olduğunu söylemek mümkün. Bu kesimin CHP seçmeni olarak verdiği destek Yavaş’ı İmamoğlu’nun gerisinde olsa da parti içinde potada tutmayı sağlıyor. İmamoğlu’nun toplumsal beğeni düzeyini milliyetçi seçmenlerde arttırmadan Yavaş’ın beğeni düzeyine ulaşması pek mümkün görünmüyor. Selçuk Bayraktar’ın toplumsal beğeni düzeyinin Recep Tayyip Erdoğan’ın üstünde olması ve toplumun ülkeyi yönetenlerin gençleşmesine dair gösterdiği yüksek tercih oranı birbirini destekler nitelikte.
Ağır ekonomik koşulların, önümüzdeki 1 yıla dair umutsuzluğun ve azalan dindarlığın iktidarı zorlayan etkenler listesinin üst sıralarında olduğu görülüyor. Muhalefetin “çoklu aday” tartışmalarını yönetirken göstereceği performans ve iktidarın “ahmak” davası başta olmak üzere sürece olası müdahaleleri toplumsal dikkati yönlendirmesi bakımından Ak Parti’ye alan açabilir. Bu noktada muhalefetin avantajlarının daha “hakiki” iktidarın olası avantajlarının ise görece “yapay” olması muhalefette erken zafer algısını beslerse 2023 genel seçimlerindeki ağır mağlubiyete kapı aralanabilir.